TCMB’nin enflasyon tahminlerinde sürpriz yok: Oranlar değişmedi
Investing.com – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci Enflasyon Raporu sunumunda, para politikasının ana yönü ve ekonomik görünüme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Karahan, enflasyonla mücadelede kararlılığın süreceğini belirterek, para politikası duruşundan taviz verilmeyeceğini vurguladı. Dezenflasyon sürecinin hedeflerle uyumlu şekilde sürdürüldüğünü ifade eden Karahan, gerektiğinde ilave adımlar atılabileceğine işaret etti.
Karahan konuşmasında, 2026 yıl sonu için %12 seviyesindeki enflasyon tahmininin korunduğunu, 2025 yıl sonu için ise tahminin %24 seviyesinde sabit kaldığını söyledi. Gıda fiyatları enflasyonu beklentisinin ise %24,5’ten %26,5’e yükseltildiği bilgisini veren Karahan, bu alandaki yukarı yönlü risklerin arttığını aktardı.
Enflasyon gelişmeleri ve beklentilerdeki seyir
TCMB Başkanı, enflasyonun ana eğiliminde gerileme kaydedildiğini belirterek, Mayıs ayına ait öncü verilerin Nisan’a göre daha düşük bir seyir izlediğine dikkat çekti. Bu eğilimin sürdüğünü ifade eden Karahan, özellikle hizmet enflasyonundaki düşüşün daha belirgin hale geldiğini dile getirdi. Zirai don gibi arz yönlü şokların ise gıda fiyatları üzerinden enflasyon baskısını artırdığını belirtti.
Enflasyon beklentilerinin halen dezenflasyon hedeflerinin üzerinde seyrettiğini vurgulayan Karahan, bu durumun politika açısından risk oluşturmaya devam ettiğini söyledi. Kur geçişkenliğinin geçen yıla göre azaldığını ancak beklentileri iyileştirmek için para politikası araçlarının proaktif biçimde kullanılmaya devam edileceğini belirtti.
Finansal piyasalar ve KKM’deki gelişmeler
Karahan, piyasaların etkin işleyişini sağlamak adına proaktif yaklaşımların sürdürüldüğünü, alınan tüm kararların sıkı para politikası duruşunu desteklediğini ifade etti. Yurt içi piyasalarda dövize yönelimin sınırlı kaldığını ifade eden Başkan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesindeki belirgin düşüşün devam ettiğini de belirtti.
Sermaye akımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karahan, gelişmekte olan ülkelere ve Türkiye’ye yönelik sermaye çıkışlarının durduğunu, son haftalarda ise ılımlı bir sermaye girişi gözlemlendiğini açıkladı. Bu gelişmelerin TCMB rezervlerini desteklediğini belirten Karahan, bu doğrultuda politika setinin kararlılıkla uygulanacağını dile getirdi.
Kredi gelişmeleri ve talep koşulları
Tüketici kredilerinde kontrollü seyir hedefi doğrultusunda tüm araçların aktif biçimde kullanılmaya devam edildiğini kaydeden Karahan, Mayıs ayının ilk yarısında kredi büyümesinde haftalık bazda yeniden yavaşlama gözlendiğini söyledi. Bu bağlamda talep üzerinde soğuma etkisi yaratılarak, fiyat istikrarı hedefinin desteklendiğini belirtti.
İç talebin büyümeye katkısının belirgin şekilde azaldığını, buna karşılık net ihracatın büyümeye pozitif katkı sunduğunu açıklayan TCMB Başkanı, yılın ikinci çeyreğinden itibaren talep koşullarının dezenflasyon süreciyle daha uyumlu hareket edeceğini öngördüklerini ifade etti.
Cari açık ve küresel görünüm
Karahan, 2025 yılına ilişkin cari açık projeksiyonlarının, 2024 yılına kıyasla sınırlı yükselişe işaret ettiğini ancak uzun vadeli ortalamaların altında kalmaya devam edeceğini söyledi. Cari dengeye ilişkin görünümün, dış talep ve iç tasarruf dengeleriyle şekillendiğini belirtti.
Küresel büyümeye ilişkin değerlendirmelerde ise, 2025 yılında küresel ekonomide yavaşlama beklentisinin korunduğunu, bu durumun dış talep üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. Başkan Karahan, dünya genelinde artan belirsizliklerin enflasyon üzerindeki etkisinin ülkelere göre farklılık göstereceğini vurguladı.
Sonuç ve politika mesajı
TCMB Başkanı Karahan, sunumunu para politikasında sıkı duruşun devamı ve enflasyon hedeflerine ulaşılması yönünde tüm politika araçlarının kullanılmaya hazır olduğu mesajıyla tamamladı. Dezenflasyon sürecini sürdürülebilir kılmak adına piyasalarla etkin iletişim kurulacağını ve revizyona açık tüm gelişmelerin yakından izleneceğini ifade etti.
Karahan, mevcut risk ortamında politika kararlılığının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, tüm paydaşların fiyat istikrarına destek olacak şekilde hareket etmesinin sürece katkı sağlayacağını belirtti. Para politikası çerçevesinin ise orta vadeli hedeflerle uyum içinde yürütülmeye devam edeceğini yineledi.